Aileler çocuklarının ilk öğretmenleri olarak, onlar okula başlayana kadar gelişimlerinden ve eğitimlerinden birinci derecede sorumludur. Ebeveynlerin bu sorumlulukları çocukları okula başladığında sona ermez, sadece bunları öğretmenlerle paylaşmaya başlarlar. Bu sebeple ben okul öncesi eğitimi ben üç bacaklı bir saça benzetiyorum. Bu sacın ayaklarından biri; çocuk, ikincisi öğretmen ve üçüncüsü de ailedir. Nasıl bir bacağı eksik olan saç da yemek pişiremezsek sacımızı dengede tutamazsak, çocuk-öğretmen- aile bir arada olmadan okul öncesi eğitimi de dengede yürütemeyiz.
Okul ve ev ortamının değerleri, disiplin yöntemleri, tutumları birbirinden ne kadar farklı olursa çocuklar o derecede tutarsızlık yaşarlar. Bu durum ise onların gelişimlerini olumsuz yönde etkileyecektir. Bu sebeple okul ve aile çocuğun gelişimi için sürekli iş birliği içinde olmadır. Böylece çocuğun gelişimindeki ilerlemeler, psikolojik durumu sevdiği veya sevmediği şeyler anlık olarak öğrenilebilir ve çözüm yolu bulunabilir.
Aile çocuk ile iletişim kurarken son derece dikkatli olmalıdır. İnsanlar yaratılış gereği güzel sözden ve iltifattan hoşlanırlar. Kötü söz ve davranışlardan hoşlanmazlar. Çocuklara emredici bir dilden çok, hatırlatıcı ve ikna edici bir dil kullanılmalıdır. Ailede sağlıklı bir iletişim için, öncelikle anne ve babanın birbirleri ile olan iletişiminin doğru olması gerekir. İyi çocuklar yetiştirmenin ilk kuralı: İyi anne ve baba olabilmektir. Çocuklar anne ve babanın söylediklerine değil, yaptıklarına bakarlar. Öncelikle anne ve babanın söz ve davranışları ile aile bireylerine karşı iyi birer örnek olmaları gerekir. Aile kendi içinde iyi bir iletişime sahip olursa çocuk ve okul ile de iyi bir iletişim kurabilir.
Aile ile iletişimi geliştirebilmek için uygulanabilecek bazı yöntemler vardır. Bunlara; toplantılar, telefon görüşmeleri, okul ziyaretler, haber mektupları, haber bültenleri, aile katılımları örnek olarak verilebilir. Öğretmen yaşanılan olaya göre ve imkânlara göre kendine uygun olan yöntemi seçerek aile ile iletişime geçmelidir. Kullanılan yöntemlerden en kapsamlısı ve çocuk ile aile arasında en sıkı iletişimi sağlayan yöntem aile katılımıdır.
Aile katılımı; ailenin desteklenmesine ve eğitilmesine, ev ile eğitim kurumu arasındaki iletişimin arttırılmasına ve bunun sürekliliğinin sağlanmasına, ailenin eğitim süreçlerine katılmasına ve katkıları ile eğitimin zenginleştirilmesine yönelik sistematik bir yaklaşımdır. Okul öncesinde aile katılımı çalışmaları MEB; aile eğitim etkinlikleri, aile iletişim etkinlikleri, ailelerin okula gelerek eğitim etkinliklerine katılım sağlaması, ev ziyaretleri ve eve gönderilen etkinlik çalışmaları olarak başlıklara ayrılır.
Alternatif eğitim yaklaşımlarında MEB ek olarak farklı uygulamalar da yapılmaktadır. Örneğin Reggio Emilia yaklaşımında çocukların gün içerisinde yapmış olduğu etkinlikler eve gönderilmez okulda muhafaza edilir. Seçilen projenin süresi dolduğunda yapılan etkinlikler piazza adı verilen ortak alana çıkarılır. Veliler dokümantasyona bakmak için okula davet edilir. Dokümantasyon çocukların ve öğretmenin sunumu ile incelenir. Proje hakkında soru sormak isteyen velilerin soruları cevaplanır.